Osman'ı beklerken yine kafayı kırmışımdır...
- ozturkebru18
- 18 Haz 2022
- 2 dakikada okunur
Aynı şehrin içinde bir kitabın dağıtımının yakalar arası, günler sürmesinin trajikomik yanını mı konuşsak biraz da. Oldukça içler acısı bir durum çünkü. Sistemsizlik, programsızlık ülkenin her yerini örümcek ağı gibi sarmış. Basit bir kitaba ulaşmak için bile günlerce bekleten bir ülke de hala daha bir şeyler için umut etmenin adına hayalperestlik demeyin. Çünkü aksi duygularla yaşamak mümkün olmuyor. Konu ne olursa olsun bir yanımız umut etmekten kendini alamıyor. Bir de kitaplara yüklenen vergiler... Okumaktan böylesine kaçınan insancıkların, asgari geçim dertlerinden arta kalan bir bütçe olamadığı için içlerindeki o küçücük okuma ilgisini de terk etmeleri çok uzun sürmedi. Gönül isterdi ki karşılığına okuma sevdası diyelim ama içinde bunu aşka dönüştüren insan sayısı binde birlik dilimde hayatını sorgulayarak yaşamaya devam ettiği için genelleme yapıp kırmayalım onların narin ruhlarını:) İçler acısı hatta üstüne ağıtlar yakılası bir dramanın içinde yaşıyoruz. Bu bağlamda, ilişkilerdeki iletişim problemleri ayyuka çıkmış, insanlar birbirini anlamıyor, algılayamıyor, filtreleyemiyor, empati kuramıyor, merhamet etmiyor, çünkü dinlemiyor. Bunları yapabilmek için dinlemeyi de kendini sorgulamayı da bilmek lazım. Hep derim en aciz yaradılış bizimkisi bu koca evrende. :) En kötüsü de buna kasıtlı olarak uğraşmak istememeleri, çok vahim ama bir o kadar anlaşılmayı da bekliyor, böyle de yüzeysel kafalar :). Ne güzel dünya ama değil mi? Okumaktan bu kadar uzaklaşan bir toplumda gerçekten ilişkilerin iyiye gideceğini, sağlamlaşacağını düşünüyor muyuz? diye sorup tabi ki düşünüyoruz en azından umut ediyoruz demeliyim ki bir kaç satır öncesi kendimle çelişmeyeyim. :) :)
Gonca olana gül demeye çalışıyorsunuz, kötü olanın iyi olduğunu düşünüp beklentiyi ondan yana kullanıyorsunuz. Merhameti hiç layık olmayana gösteriyorsunuz. Aileye göstermediğiniz özveriyi dışarıya gösteriyor, hep yanlış tercihlerin mahkumu oluyorsunuz. Hep yanlış kişiyi sevdiniz, dosta değil yüzeysel olana, sadece yüze gülene aldandınız. Hayatını size entegre edenlere yapmasaydın deyip çıktınız işin içinden. Hadi bakalım devam böyle gurur duyulası varlıklar (!)

Yorumlar