Candone'ye gelsin!!!

Hava güneşli, güzel bir gün geçirelim mi bugün? İçinde en rahat hissettiğimiz kıyafetleri giyip, ayakkabıları çekelim, kapıyı da çekelim ve yürüyelim vapura doğru. Büyükada da özlemiştir bizi zaten. Vapurda en yukarı çıkıp, bacaklarımızı demirlerin arasında denize doğru uzatalım. Kulağımızda 'sebebi sihri' çalsın. Güneşe doğru uzansın gözlerimiz, rüzgarda essin saçlarımızın arasından karışsın boynumuza. Ritim hiç bitmesin. Sonra kollarımızın üstüne başımızı eğip, güzel düşlere dalalım. Yanımıza birileri oturup kalksın. Yeni yüzler, yeni insanlar, başka hayatlar, insanların gözlerinin içine bakıp izleyelim onları. O sırada vapur iskeleye yanaşsın. Adaya ayak basmanın heyecanıyla müzik 'gökyüzüne' geçsin. İnelim ve yürümeye başlayalım. Upuzun dondurma külahlarına göz kırpalım, dönüşte yeriz sözüyle. Faytonların olduğu eski zamanı hüzünle selamlayalım ve aşıklar tepesine doğru bir bisiklet alalım ve yokuşun başlangıcına kadar özgürce sürelim. Sonra en tepeye yürüyelim ve vardığımızda kiliseye göz kırpıp her yıl yaptığımız gibi kayaların üstüne oturup aynı pozu verelim. Yine arkamıza aynı martı konsun. Saatlerce oturup bir şeyler karalayalım. Hava serinler gibi olsun. Yokuşu geri inelim. Her zaman ki gibi o güzel evleri kıskanalım ve dondurmacının önünde duralım. O gün dünyanın en mutlu insanı bizmişiz gibi hissederken vapura binip dönüş yoluna geçelim, hayat kaldığı yerden tüm hızıyla devam ederken...